Gülmek Hayatın her alanında insanlar stresli olabilir. Ev hayatı, öğrenciler için okul, çalışanlar için iş hayatı ve arkadaşlık ilişkileri, insanların stres yapabileceği olaylarla doludur. Çoğu zaman bu durumlardan kendimizin veya karşımızdaki insanın bir gülümsemesi ile uzaklaşabiliyoruz. Gülmek, hiç kuşkusuz ki sorunlardan bir nebze de olsa arınma yöntemi olarak görülebilir. Gülmenin Fizyolojik ve Biyolojik Temelleri Gülmek, fizyolojik anlamda yüzümüzde bulunan 12 adet kasın birbiriyle uyum sağlamasıyla oluşan bir harekettir. Biyolojik anlamda ise vücutta bulunan otonom sinir sisteminin bir hareketidir. Otonom sinir sistemi, sempatik ve parasempatik olarak iki birime ayrılır. Gülmek fiili ise bu iki birimin karşılıklı olarak etkileşimi dolayısıyla ortaya çıkmaktadır. Peki Biz Neden Güleriz? Özellikle espriler yapıldıkları zaman gülme eylemleri ortaya çıkar. Bu beklenmeyen durum karşısında, duyu organlarımız bellek ile ilişkilendirme konusunda bir bağlantı kopukluğu yaşar. Bellek ile ilişkilendirmedeki bu kısa süreli kopukluk, otonom sinir sistemindeki sempatik sinirleri alarma geçirmeye yeterlidir. Sempatik sinir sistemleri bu durumu bir tehdit olarak algılar ve bu da "savaş ya da kaç" algısını tetikler. Fakat bellek ile sinirler arasında bağlantı kurulduğu anda, bu tehdit algısı ortadan kalkar. Bu defa da devreye parasempatik sinir sistemi girer. Parasempatik sinirler, tekrar normal hayata dönülmesi amacıyla kol ve bacaklarda oluşan gücü gülme eylemine dönüştürür. Aslında gülme olayının gerçek biyolojik süreci daha karmaşık bir yapıya sahiptir fakat, bu kabaca anlatım az çok gülme eyleminin neden ortaya çıktığını anlamamız için yeterli sayılabilir. Gülmenin Faydaları Gülmek sayesinde çoğu problemimizden kısa bir süre bile olsa uzaklaşabileceğimiz hiç kuşkusuz ki ortadadır. Fakat bunun dışında gülmenin birçok faydası olduğu da bilim adamlarının araştırmaları sayesinde bilinmektedir. Bu faydalar aslında saymak ile bitmez. Fakat gülme eyleminin faydalarından biraz bahsedelim.
Hipertansiyon, ülser, romatoid artrit, felç, kalp hastalıkları ve hatta diyabet gibi çeşitli hastalıkların belirtilerinin hafifletilmesinde ve hastalıkların risklerinin azaltılmasında yardımcı olmaktadır. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Gülmek, vücutta doğal anti-histaminiklerin salgılanmasını uyarır. Ayrıca vücutta üretilen doğal antibiyotik görevi gören T hücrelerinin aktifleştirilmesinde görevlidir. Bütün bu görevler bağışıklık sistemini güçlendirmeyi ve vücudun enfeksiyonlarla savaşında direnç göstermesini sağlar. Gülmek, kan dolaşımı ve kandaki oksijen seviyesini artırdığından dolayı vücutta bulunan lenfatik sisteme giden oksijenli kan miktarının artmasına sebep olur. Bu da hastalık yapıcı virüs ve bakterilere karşı vücudun güçlenmesine yol açar. Hormonları Düzenler: Gülmek, stresi ortaya çıkaran kortizol, dopac, epinefrin isimli bazı hormonların salgılanmasını azaltır. Bu da stres, depresyon, anksiyete, melankoli, öfke gibi duyguların ortaya çıkmasını engellemeyi sağlar. Aynı zamanda gülmek, ağrıyı azaltır ve endorfin adı verilen hormonun fazla salgılanmasını sağlayarak yine depresyon ve anksiyete, kaygı gibi duyguların rahatlatılmasında görev alır. Hipertansiyonu Engeller: Hipertansiyon problemi yaşayan insanların gülmek vasıtasıyla bu sorunlarının azaldığını söyledikleri bir gerçektir. Kan basıncındaki anomalileri dengeye sokar. Gülen insan derin bir nefes alacak ve böylece oksijen ve bazı besinler de vücudun tüm hücrelerine dağılacaktır. Masaj Etkisine Neden Olur: Gülmek farkında olmadan size bir masaj etkisi yaratır. Solunum, sırt, bacaklar, kollar ve yüzde bulunan kaslar için en iyi egzersiz yöntemi sayılır. Bağırsakları çalıştırmaya yarar. Karın kaslarını güçlendirir. Aynı zamanda kalori yakmaya da neden olmaktadır. Kan Şekerini Düzenler: Gülmek, kan şekerinde anormallik bulunan insanların kan şekerlerinin düzenlenmesinde iyi bir aracıdır. Aynı zamanda diyabet tedavisi olarak da kullanılır. |